20 Nisan 1994'de İstanbul'da dünyaya gelen Pelin Uluksar, ilk kez kamera karşısına 2016 yılında ekrana gelen "Nergis Yenilmez" adlı dizi ile başladı. Oyuncu 65 bölüm rol aldığı bu dizide, bir kozmetik mağazasında çalışan, bir yandan da üniversitede okuyan ama bütün hayali zengin ve yakışıklı bir gençle evlenip hayatını kurtarmak isteyen Nergis karakterini canlandırmıştır.
Pelin Uluksar'ın sanat mecrasına girişi aslında bu dizi ile başlamadı. Oyuncu, küçük yaşlar itibaren bale ve resim dersleri almış, ardından İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarında şan eğitimi gördü, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro ve diksiyon eğitimleri aldı. Pelin Uluksar eğeitimini, Yeditepe Üniversitesi'nde sürdürdü.
"Bir Deli Rüzgar", "Vuslat", "Akrep", "Sen Çal Kapımı", "Küçük Yalanlar", "Benim Hayatım', '7 Melek' ve son olarak 'Ben Bu Cihana Sığmazam" adlı dizilerde rol alan oyuncu ile siz okuyucuylarımız için söyleştik.
BAZEN KENDİNİ DİNLEMEK İYİDİR
Yakınlarda yeni bir proje var mı, neler yapıyorsunuz?
Zaman zaman teklifler geliyor ama işimizin zorluğu da tam buradan başlıyor. Çünkü kabul ettiğiniz teklif, sizin için çok daha doğru ve güzel bir teklifin önünü kapayabiliyor. O yüzden ince eleyip sık dokuyorum.
Hiçbir şey yapmıyor musunuz?
Aksine kendimi daha iyi tanımaya çalışıyor, zihnimi iç dünyamın akışına bırakıyorum. Bu benim yenilenmemi sağlıyor. Yorgunluklarımı alıp daha zinde yoluma devam etmemi sağlıyor.
O akış nasıl bir şey?
Gelen her şeyi kabulleniyor, çıkarımlarımı yapıp yoluma devam ediyorum. Belli konularda dönüştüğümü hissediyorum. Bazen zorlayıcı olabiliyor, ancak konfor alanından çıkmak gerek diye düşünüyorum. Bu, daha sağlıklı bir bakış açısı. Bu aralar buna epey bir mesai harcıyorum. Aynı zamanda her zamanki gibi kendimi birçok konuda geliştirmeye adamış durumdayım.
O vakit kendinize göre bir hayat felsefeniz de var...
Farkında olmasa da herkesin kendince bir hayat görüşü vardır. Benim için hayat felsefem tartışmasız onurlu bir birey olmaktır. Şimdiye kadar bundan hiç ödün vermedim. Hayatta sadece tek bir ders olmuyor, yaşadığımız her an bize farklı tecrübeler kazandırıyor, eğer ders çıkarmasını bilirseniz geleceğe daha sağlam adımlar atıyorsunuz.
HER DİZİNİN BENDE YERİ AYRI
Oyuncular birçok projelerde rol alırlar. Ama biri vardır ki o oyuncu için dönüm noktasıdır. Sizin için bu hangisiydi?
Duruma göre, nereden baktığınıza göre değişen bir şey bu. Çok farklı yorumlara açık bir şey. Dönüm noktası dediğimiz şey, nasıl değerlendirdiğinle alakalı. İçinde yer aldığım her projeye emek verdim. Hepsi benim için çok özel. O nedenle tek bir proje ismi söylemem zor.
Oyuncuların hayallerini büyük projeler ve büyük roller süsler. Var mı içinizde böyle bir ukde?
Birçok şey söyleyebilirm ama tarihe geçmiş ve iz bırakan bir ismi canlandırmayı çok isterim. Bunun dışında bir balerini oynamak hep hayallerimin arasında. Kiminle rol almak istediğime gelirsek, “Broadway’den İstanbul’a Müzikaller” projesinde birlikte sahne aldığım Canan Ergüder ile bir kez daha çalışmak çok isterim. Onun enerjisine ve kendisine bayılıyorum.
Siz bir senaryo yazsaydınız, nasıl bir şey olurdu bu?
Aslında bir önceki sorunuzda cevabımı vermiştim. Tarihe iz bırakmış ve bunun için ağır bedeller ödemiş ama yılmamış sonunda başarılı olup insanlığa faydalı olmuş sanatçı ya da bilim insanı farketmeden bir kişinin bu yolculuğunu yazmak isterim.
Sanırım yakında ‘Mezarlık’ dizisinin yeni sezonu yayınlanmaya başlayacak. Bizi neler bekliyor yeni sezonda?
"Mezarlık" içinde yer almaktan mutluluk duyduğum bir proje. Ve bu sezon daha da nefes kesecek. A’dan Z’ye çok profesyonel bir ekiple çalıştık. Zaten Abdullah Hoca’yla daha evvel bir film projemiz olmuştu. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Bu dizinin setinde sizi en çok etkileyen şey ne oldu?
Gerçek olaylardan esinlenilmesi diyebilirim. Hikâyeler çok sarsıcı ve düşündürücü. Gerçekleri tokat gibi çarpıyor.
ÖNCE SAYGI ŞART!
Hayat yolunda herkes kendince bir motivasyon kaynağı bulur. Sizinki nedir?
Hiç düşünmeden söyleyebilirim ki canımdan çok sevdiğim annem. O hem benim hayatımın güneşi hem de en yakın arkadaşım, sırdaşım.
Öte yandan 'sevmek ve sevilmek' de ayrı bir öneme sahip -hayatımızda. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Bu soru sonsuza kadar sorulsa da ben hep aynı cevabı vereceğim: Aşk insan hayatındaki en önemli eylemdir. Ve aşk, ‘sen ve ben’ değil, ‘biz’ olmaktır. Bu duyguyu yakalamak çok zor ama yakalayabildiğinde de çok kıymetli.
Peki karşı tarafta aradığın ilk özellik nedir?
Elbette bana ve diğer insanlara davranışı. Saygılı olması. Eğer saygı olursa sevgi daha sağlıklı gelişir.
İnsan ilişkilerinde baskın unsur musunuz yoksa alttan alan taraf mısınız?
Bu da duruma göre değişebilen bir şey. Bazen hiç yapmam dediğim şeyleri yaparken bulurum kendimi. Büyük sözlerler kendimi kandırmam. O nedenle “Asla şunu yapmam!” demiyorum artık. Bence iki tarafın da gerektiğinde bir adım atması önemli.
SARI LACİVERT AŞKI
Hayranlarınız sizin koyu bir Fenerbahçeli olduğunu bilir. Nereden geliyor bu sarı lacivert aşkı?
Tabii ki anne tarafından. Neredeyse tamamı koyu Fenerbahçelidir. Rahmetli anneannem beş vakit namazında bir hanımefendiydi. Onun evine girdiğinizde karşınızda Atatürk’ün fotoğrafı, Türk bayrağı ve Fenerbahçe’nin ilk 11’inin resmi olurdu. Özellikle derbi günlerinde “Allah, çocuklarımın yüzünü kara çıkarmasın” diye dua ederdi. Eğer istediği sonucu alamazsa da yanına yaklaşmak pek mümkün olmazdı. Benim de böyle bir ortamda Fenerli olmamdan daha doğal bir şey olamazdı.
"Zaferin Rengi" ile adeta takımın yüzü oldun. Bir de yurtdışında sunuculuk meselesi var...
Evet, gönül verdiğim takımımla ilgili her çalışma beni heyecanlandırır. Elimden gelen desteği vermeye çalışırım. Hatta şahane bir sürprizim var ama şu an bundan söz etmek için erken.
DÜZENLİ VE PLANLI YAŞARIM
Sosyal medya ile aranız nasıl? Ne kadar zamanınızı alıyor bu mecra?
Sosyal medyada genellikle yaptığım işleri ve benim için yaşanmışlığı olan anları yansıtan fotoğraflarımı paylaşıyorum. Açıkçası sosyal medyada pek vakit geçirmiyorum. Zaman zaman sosyal medya detoksu yapıyorum, uzaklaşmak iyi geliyor.
Günlük hayatınızla ilgili sorum son soru olsun. Bir gününüzü nasıl düzenlersiniz?
Düzenli ve planlı bir hayat tarzım var. Her zaman yapılacaklar listem vardır, buna göre hareket ederim. Negatif ve beni yoran insanlardan hemen uzaklaşırım. Neşeyi çok seviyorum. Gülümsemeyi, yaptığım her işten keyif almayı, anın tadını çıkarmayı iyi beceriyorum.
