Canbolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti'nin 7 Haziran seçimlerinden çok anlamlı bir ders çıkardığını, 1 Kasım'da alınan sonucun da bunun ifadesi ve çalışmasının karşılığı olduğunu belirtti.

Seçim sonucunun, Türkiye'nin, Suriye sorunundan başlamak üzere Ortadoğu, Avrupa ve Kafkaslar ile ilişkilerde uzun vadede güçlü bir pozisyonda olmasını gerektirdiğini vurgulayan Canbolat, "İçeride ve dışarıda, batıda, Avrupa ve ABD'de çıkan bazı medya organlarındaki 'Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı'nın, Türkiye karşıtlığı olarak da algılanması neticesinde, seçmenin bunu tersiyle değerlendirdiği ve AK Parti'yi desteklediğini görüyoruz" dedi.

Canbolat, Türkiye'nin dış politikada başarılı olması ve çevredeki sorunlara kendince çözüm önerecek konumda bulunmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:

"Bunu Türkiye'de hem kamuoyu ve seçmen hem de Türkiye'nin komşuları görüyor. Türkiye'nin müttefikleri olarak ifade edebileceğimiz Avrupa ve ABD de bunun farkında. Onların söylemleri zaten Türkiye'nin yanında oldukları yönündedir ama dış politikada söylemle izahat her zaman birbirini tutmuyor. Türkiye'nin bundan sonraki süreçte en azından görünür bir 4 yılda içeride seçim sorunu yaşamayacağı, kutuplaşmaların olmayacağı, siyasi iradenin bütün enerjisini ülkenin, üretim ve kalkınmasına, halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretimlere vereceği düşünülürse bu Türkiye'nin komşuları için de iyi netice verir. Aslında Türkiye'yi karıştırmaya, zayıf düşürmeye yönelik dış müdahaleler de bu süreçte fazla bir zemin bulmamış olur." 

Canbolat, Türkiye'de seçmenin çok rasyonel ve sağduyulu davrandığını, ideolojik söylemlere itibar etmediğini kaydetti.

- "AK Parti'nin gidişatıyla ilgili oluşturulmaya çalışılan algılar boşa çıkarıldı"

Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Altan Çetin de dış ve iç baskıya rağmen AK Parti'nin dayandığı ilkeler dolayısıyla başarı elde ettiğini söyledi.

Sağlanan başarının, AK Parti'nin kuruluş ilkelerine ve esaslarına dair gösterdiği samimi bağlılıkla, bu bağlılığı halka yansıtabilmiş olmasıyla alakalı olduğunu dile getiren Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu umumi anlamda bir bağışıklık sağlıyor. Hem iç muhalefete karşı hem de dışarıda dillendirilen bir takım eleştiri konularında genel bir bağışıklık sağlıyor. Uzun vadeli bir süreçten baktığımızda bunu söyleyebiliriz. Orta vadede olaya bakarsak, AK Parti'nin realist davranması. Bu anlamda halkın beklentilerini doğru analiz edip, bunun karşılığı olacak adaylarla ve bunu sağlayacak realist eylem planlarıyla halka kendisini anlatmış olması bence ikinci önemli konu. AK Parti'nin halka yansımasında, dışarıda ve içerideki gelişmelere rağmen yolunda devam etmesinde böyle bir hususu da ifade etmek gerekiyor."

Çetin, AK Parti'nin dışarı ve içerideki muhalefetin söylemlerini geçersiz kılacak doğru referanslarla kendi anlattığını ifade ederek, "Dolayısıyla yurt dışındaki belli basın organlarında ya da belli mahfillerde canlandırılmaya çalışılan AK Parti'nin yönelimleri ve gidişatıyla ilgili oluşturulmaya çalışılan bazı algılar boşa çıkarılmış oldu. Bunun iç muhalefet yansımalarıyla oluşturulması muhtemel aktüel zeminleri de böylece geçersiz bir hale geldi" değerlendirmesinde bulundu.

- "Muhalefetin yetersiz kalması iktidar partisinin işini kolaylaştırdı"

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karagül ise 1 Kasım'daki seçimin sonuçlarının içeride ve dışarıda herkesi şaşırttığını söyledi.

Milletin güçlüden yana ve istikrarın yanında olmayı tercih ettiğini bildiren Karagül, "Ayrıca insanımız ne kadar yaşar yaşamaz bilemiyorum ama herkesin kendi düşüncesi,  toplumumuz muhafazakar bir yapıya sahip. İnançlarına saygılı bir toplum ve buna da hassas davranan partiye ayrıca bir teveccüh gösterdiğini de kabul etmek durumundayız" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Karagül, muhalefet partileri özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yapıcı bir tutum sergileyememesi ve muhalefetin yetersiz kalmasının da iktidar partisinin işini kolaylaştırdığını kaydetti.  İSTANBUL (AA) - FİKRİYE SUSAM UYAR