Baba tarafından Bulgaristan göçmeni Türk, annesi Rus olan Alina Boz, 1998'de Rusya'nın başkenti Moskova'nın banliyosunda doğdu ve 7 yaşında ailesiyle birlikte İstanbul'a geldi. İlkokul'dan başlayarak öğrenim hayatını İstanbul'da sürdüren Boz, lisede kabin memurluğu eğitimi aldıysa da Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu.
Alina Boz'un oyunculuk hayatı, 11 yıl önce görev aldığı "Cesur Hemşire" dizisinde canlandırdığı Canan rolüyle başladı. Aradan geçen yaklaşık on iki yıl boyunca, aralarında "Paramparça", "Sevdanın Bahçesi", "Vatanım Sensin", "Elimi Bırakma", "Maraşlı" ve "Bir Peri Masalı"nın da bulunduğu dizilerde rol aldı.
"Kaçma Birader", "Bölük" ve "Bandırma Füze Kulübü" gibi uzun metrajlı filmlerde de oynayan Alina Boz, şu sıralar TRT1'de yayınlanan “Bir Zamanlar İstanbul'da” dizisinde " üniversitede gazetecilik okumuş, mesleğini radyo yayıncısı olarak sürdüren Seher karakterine hayat veriyor.
HAYATIN KENDİ PLANLARI VARDIR
Oyunculuğun büyüsü altındaydınız. Ve sonuçta bütün kapılar bir biçimde yine oyunculuğa açıldı. Kaden sanırım...
Hayat denen yolculukta bazen olaylar beklenmedik bir şekilde gelişir. Ne kadar plan yaparsanız yapın hayat sizi farklı yönlere sürükler.
Ya oyunculuk?
Evet, oyunculuk ve tiyatrodan söz edecek olursak... Bu işin beni bu kadar etkisi altına almasının sebebinin insanların ruhuna dokunabilme gücü olduğunu düşünüyorum. Sahnede ya da ekranda olmak, izleyicilere esen kaynağı olmak, onların hayatlarına dokunabilme fırsatı sunuyor. Bu, gerçekten büyülü bir his.
GÜZEL BİR DENGE KURABİLDİM SANIRIM
İlk ekrana geldiğiniz yıllardan bu yana ciddi tavrınızı ve duruşunuzu hiç bozmadınız. Aslında böylesi bir meslekte çok zor bir iş değil mi bu?
Zor değil ama kararlı bir duruş ister kuşkusuz. Küçük yaşlarda iş hayatına atılmış olmak belki de erken olgunlaşmama sebep oldu. sanırım hep ayakları yere basan, sakin biri oldum hep. Tempolu dönemlerde işe odaklanmayı öğrendim, dinlenme dönemlerindeyse kendimi geri çekip yenilenme konusunda da özenliydim. Bu şekilde, istemeden de olsa güzel bir denge kurmayı başardım. Hayatımda, beni destekleyen insanların varlığı da bu dengeyi korumamda önemli bir rol oynadı.