Tiyatro sahnelerinde başladığı oyunculuk serüvenini dizilerde sürdüren Bahar Şahin, 4 Mayıs 1997 yılında dünyaya geldi. Tiyatro eğitimine henüz lise öğrencisi olduğu dönemde başladı. Ankara Altındağ Gençlik Merkezi'nde kurulan tiyatro ekibine katılan Şahin, beyazcamdaki ilk sınavını 2016 yılında çekilen "O Hayat Benim" dizisinde verdi. "Müge" adlı karakteri canlandırdığı dizi film ile adını duyuran oyuncu, bir yandan da kendini geliştirmeye ve tiyatro dersleri almaya devam etti. İlerleyen dönemlerde "Lise Devriyesi", "Kayıtdışı" ve "OHA Diyorum" gibi projelerde yer aldı. "Zalim İstanbul" dizisindeki "Ceren" tiplemesiyle oyunculuğunu pekiştiren oyuncu TRT'nin yeni platformu TRT Tabii için çekilen projede yer alacak. Adı önce "Beyaz Yaka" sonra "Yüzde İki" olarak ilan edilen komedi dizisinde Cem Gelinoğlu ve Yusuf Çim gibi oyunculara eşlik edecek.
Her projede yepyeni bir karakteri canlandırmak, onun kılığına ve kişiliğine bürünmek nasıl bir duygu?
Çok heyecan verici her şeyden önce. Ne hissettiğime gelince, ben daha çok başka birini keşfe çıkıyormuşum gibi hissediyorum. Başka birinin ruhuna, kılığına bürünmek, oyuncu olmak insanın kendisi ile verdiği psikolojik savaşıdır. Canlandırdığım karakterlerde daha çok, olay örgüsü devam ederken “Ben bunu yapamazdım!”, “Ben bunu söyleyemezdim!” gibi sorgulamalara bile girerim.
Bir imkanın olsa ve mesleğinizi yurt dışında yapma imkanına kavuşsaydınız!..
Mümkün olsa mesleğimi İspanya’da icra etmek isterim. İspanya hayallerimin ülkesi.
Daha önce şöhret sahibi biri değil "İyi bir oyuncu olmak" istediğinizi belirtmiştiniz...
Düşüncem elbette hiç değişmedi. İlk gün neyse yine o!.. Ben bu mesleğe ün kazandırsın, bana başka türlü baksınlar diye başlamadım. İlk yıllarda da fenomen olmak, rol model olmak gibi bir düşüncem yoktu, hâIâ da yok. İlla ki bir şey isteyeceksem mesleğimin zirvesine çıkmak isterim. Mesleğimdeki başarılarla anılmak, takdir görmek isterim.
Ne tür karakterleri oynamak sizi heyecanlandırır?
mesela bir şizofreni oynamak! Sadece ben değil oyuncuların büyük kısmı, kendisini zorlayan, özel bir emek isteyen karakterleri canlandırmayı severler.
Bir rol teklifini kabul etmekle risk almak arasında doğrudan bir ilişki var mı?
Her proje riskin ta kendisidir. Bir projeyi seçmek zaten herkes için bir risktir. Bazen kanal, yapımcı bile ne büyük umutlarla başladığı projenin birkaç bölümde bitebileceğini öngöremez. Ama sanki şanslıydım da, hep doğru insanlarla, doğru projelerde bulundum.
Bir dönem 'Zalim İstanbul' dizisinde rohl almıştınız. Mesleğiniz gereği artık İstanbul'da yaşıyorsunuz. Bu şehir gerçekten zalim mi?
Olmaz olur mu! İstanbul dışarıdan gelene zalim, daha zor, hatta acımasız! Çünkü çok kalabalık, çok büyük ve çok karmaşık. Her şey ve herkes var. Ben Ankaralıyım, İstanbul’a 12 yaşımda geldim. İstanbul’da yaşamaya başladığımızda anneme hep “Burası çok kalabalık. Ya bir gün seni bulamazsam” derdim. Kaybolmaktan korkardım.
Ya şimdi?
Artık tabii ki birbirimize alıştık. Ben onun benden ne alacağını biliyorum, o benden ne isteyeceğini biliyor.
Hayatta sizi en çok zorlayan durum nedir?
Sağlığımız yerinde olduğu sürece, altından kalkamayacağımız bir şey yok. Boşuna demiyoruz "Sağlık olsun" diye. İnsan çok güçlü bir varlıktır. Gücü kuvveti yerindeyse her badireyi atlatır. Zaman da her şeyin ilacıdır.
Zaman zaman kaçıp gitme duygusuna kapılır mısınız?
Ne kadar güçlü olursanız olun, tabii ki de insanın gücünün kuvvetinin yetmediği durumlar, zamanlar da oluyor. Hayat tüm stresi ve zorluğunu hissettirdiğinde o ortamdan, o durumdan kaçararım. Bu yepyeni bir başlangıç için de gayet iyidir. İnsanın gücü de burada gizlidir zaten.
Zorlu set saatlerinden sonra, kendinizi dinlendirmek ve motivasyonunuzu korumak için neler yaparsınız?
Sette gece gündüz demeden çalışmak kolay iş değildir zaten. Set zamanı normalden farklı bir program yapıyorum. Çünkü set dışındaki zamanım daha kıymetli ve benim o anlara da yeterli enerjim olmalı.
Bir başarıya ulaştığınızda kendinizi ödüllendirir misiniz?
Başarının kendisi bir ödül değil midir zaten.
Set dışı zamanlarda neler yaparsınız?
Size İspanya sevgimden söz etmiştim. Fırsat bulduğum ve kafa olarak zinde kalabildiğim anlarda İspanyolca öğreniyorum, sağlıklı yaşamaya ve beslenmeye kafayı taktım. Bir de sporla aramı düzeltmeye çalışıyorum, çünkü spor yapmak doğrusunu isterseniz bana hep zor gelmiştir.
Yakın gelecekte gerçekleştirmek istediğiniz hedefleriniz var mı?
sıkça yurt dışına çıkabilmek, farklı ülkeleri ve farklı insanları, kültürleri tanımaktan aldığım keyfi keşfettiğimden beri kafamda bir fikir var. Fotoğraf ve video çekmeyi, insanların kıymetli anlarını yakalamayı çok seviyorum. Kamera koleksiyonum da var. Belki bir gün o insanların anlarından bir sergi… Neden olmasın?
Yorumlar