Yani nesil dizi yıldızı Sıla Türkoğlu


Yani nesil dizi yıldızı Sıla Türkoğlu

Son döneminen ses getiren dizilerinden "Kızılcık Şerbeti" dizisinin Doğa Korkmaz'ı Sıla Türkoğlu, birçok meslekdaşı gibi İzmir kökenli genç oyunculardan. 1999'da dünyaya gelen oyuncu, mesleğine 2018 yılında ekrana gelen 'Ağlama Anne' dizisi ile başladı. Daha sonra 'Yemin', 'Emanet', 'Sadece Arkadaşız' ve 'Ağlama Anne' gibi yapımlarda rol alan Sıla Türkoğlu, kişisel özgürlüğün en önemli insani değer olduğunu vurguladı. Güzel ülkemizde birbirimizin düşüncelerine saygı duymayı başarabilirsek mutluluk ve esenlik içinde yaşayabileceğimize dikkat çeken genç oyuncu, özel hayatı, sanat kariyeri ve yeni dizisi 'Kızılcık Şerbet'ne dair sorularımızı cevapladı.

Genç yaşta şöhrete kavuştunuz. Bu yoğun çalışmanın sonucu olmalı. Böylesi bir tempoda hayat size neler düşündürttü?

Heyecan duyuyorsanız ve kendinizi özgür hissediyorsanız yaşıyorsunuzdur. Hayat gailesinden uzaktaysam, kendime özel alanlar açabilmişsem güzel yaşıyorum demektir. Nerede olduğum ya da ne yaptığımdan ziyade, aldığım nefese odaklandığımda yaşadığımı fark ediyorum. Hayat bir tane, layıkıyla hakkını verebilmek gerekiyor. Zaten kendi özgürüğünüzü inşa edememişseniz pek de mutlu olunabileceğini sanmıyorum.

O vakit hayat bir şans değil emek ve tasarım ürünü sizin için...

Hayal edip arzulamak başka şey, ısrarla, hırsla isteyip elde etmek bambaşka bir şey. İlla bir şeyler olsun, benim istediğim gibi olsun diye diretmem. Hayal ettiğini yaşamak için şansın yanında çaba da gerekir. Elinden geleni yapıp, yeterli çabayı gösterirsen, şansın yaver gider ve senin olması gereken her neyse kolaylıkla seni bulur. Şansı zorlamak yerine, onu emeğiyle  oluşturmayı başarmalı.

Kızılcık Şerbeti size çok iyi geldi. Seyircilerin gönlünde taht kurdunuz kısa sürede!..

Beğenilmek, takdir edilmek güzel şey tabii ki. Bu, kişisel olarak ses getiren güzel bir işin içinde olmanın, kalpten inanmanın ve emek verirken keyif alarak çalışmanın karşılığıdır. Demek ki sevenlerimle güzel bir bağ da kurabilmişim.

Başarılarınız sınır ötesine de taştı. Bu süreçte hayatınızda neler değişti, sizi çok etkiledi mi şöhret sıçraması?

Dış etkenler ya da başkaları beni yönlendiremez. Zaten kendi halinde ve sade yaşamak en önemli tercihim olmuştur. Elbette yaptığım işin biliniyor ve takdir ediliyor olması harika bir duygu.

Bununla birlikte sorumluluk hissi, beni daha bilinçli yaşamaya itiyor.

Kızılcık Şerbeti, önemli bir başarıya ulaştı. Siz dizinin bu başarısını ve Doğa'nın çok sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Dizide tanıştığım ve kişiliğine büründüğüm Doğa, ilk başta, aşktan başı dönmüş gencecik bir kızdı benim için. Zamanla gözündeki perdenin kalktığı, daha fazla ses çıkaran ve aşkının yerini annelik duygusu kaplayan bir kadına dönüştü. Doğa’nın altta kalmayıp cevap vermelerini seviyorum. Sıla da öyle yapardı çünkü. Biz samimi bir hikaye anlatıyoruz. Bazı sahnelerde "Bu kadarını da yaşayan var mıdır?" diye soruyorum ve bir oyuncu olarak da şaşırıyorum; ama var, gerçekten de var. Bence izleyenler de kendilerinden bir şeyler bulabildikleri için bizim hikayemizle böyle büyük bir bağ kurabiliyor.

Dizi önemli bir ilkeyi tartışıyor. Karşıt fikre saygı duymak. Bu konuda sizin fikriniz nedir?

Sadece sana doğru gelen bir fikri, zorla ve baskıyla karşı tarafa empoze etmeye çalışmak olmamalı. Karşıt fikirlere sahip olunabilir; fakat her birey için özgürlük alanlarının yaratılması ve her bireye saygı duyulması gerekir. Birbirimizi olduğu gibi kabul etmeli ve esenlik içinde yaşayabilmeliyiz. Aksi halde beraber yaşamak zorlaşır.

Size göre Sıla nasıl biri?

Benim için bir insanda olmazsa olmaz şeylerden biri de duruştur. Olaylara, kişilere, işe bağlı olarak değişmem. İçten olmayı severim. O yüzden de açık sözlüyümdür. Sizi sevip sevmediğimi çok kolay anlayabilirsiniz. Yerine göre sakin ve daha mantıklı, yerine göre daha eğlenceli ve plansız biriyim. Kendi dengemi gün geçtikçe bulan, sürekli kendi hayat amacını, hayatı ve kendini keşfeden ve geliştirmeye çalışan biriyim.

Hayatta vazgeçemeyeceğiniz şey nedir?

Tabii ki de kendimden, benliğimden vazgeçemem.

En çok hangi özelliğinizle özgü alırsınız?

Duyduğumda en hoşuma giden övgü, gözlerimin içinin güldüğünün söylenmesi. Güzelliğimin övülmesi de mutlu eder beni. Son zamanlarda mimiklerimden dolayı ‘komik’ olduğum söylemeye başladı herkes. Yakın arkadaşlarım da ‘huysuz ve tatlı kadın’ der.

Kendinizi birkaç kelimeyle tanımlamak isteseniz...

Yargısız, unutkan, enerjik ve özgür ruh. Sık sık bu tanımlarla karşılaşıyorum.

Sır denilebilecek bir kişilik özelliğiniz yok mu?

Sanırım spiritüel bir tarafım var. İçimde_ki inanç çok yüksek ve genelde insanlar daha yüzeysel baktıkları için bu yönümü fark edemiyorlar. Yeni tanıştığım insanlar buna çok şaşırıyor.

Asla tahammül edemem dediğiniz bir insan özelliği var mı?

Olmaz olur mu! Kendi düşüncelerini söylemekten sakınan veya düşüncelerini bir şeylere hizmet etmek için değil de birilerine hizmet etmek için kullanan insanlardan hiç hazzetmem. Her şeyin başı üslup, saygısızlığa tahammül edemem. İnsanlar, yaşanılan olumsuzluklar sebebiyle birbirlerine karşı saygılı olmayı görmezden gelebiliyor maalesef. Söylemlerindeki tavır, bir insanı tanıma isteğimi doğru orantıda etkileyebiliyor. Bir arada yaşayabilmemiz için önce beşeri ilişkilerimize sahip çıkmalıyız. Bunu görmediğim her ortamdan koşarak kaçarım.

Tuttuğunu koparır mısınız, haksızlığa uğradığında gözünüz döner mi?

Sadece kendime yapılan değil, çevremdeki haksızlıklar da isyan ettirir beni. Sonucu ne olursa olsun, doğru bildiğimi her zaman savunurum; fakat karşımdaki kişinin de hakkına girmeden bunu yapmaya çalışırım.

Kariyer yolculuğunuzda ne denilse "Evet başarmışım gerçekten de!" dersiniz?

Yol çok meşakkatli, karşıma bir sürü zorluk çıktı, daha da çıkacak. Ama yürüdüğüm yolu seviyorum. Her tecrübe kendimi keşfetmeme yardımcı oluyor. Yaptığın işe gönül vermek, o yolu yürürken karşıma çıkan güzellikleri de görmeme vesile oluyor. ‘Kendini çok geliştirdi, özü hiç değişmedi’ denmesi hoşuma gider.

Yorumlar

Yorum Gönder