Almanya’nın Heiligehaus kasabasında yaşanan “planlı katliam teşebbüsü” akıllara Solingen faciasını getirdi. Kahraman baba saldırıyı planlayan saldırgan ile uzun süre boğuşmasaydı, bir aile yok olacaktı.
Almanya’nın Düsseldorf şehri yakınındaki Heiligenhaus kasabasında yaşayan bir çocuklu Aktaş ailesi, sabahın erken saatlerinde “planlanmış katliam” dehşeti ile karşı karşıya kaldı. 30 yaşındaki Mehmet ve 26 yaşındaki hanımı Aleyna küçük kızlarıyla birlikte; binadaki kapı komşusunun “planlı katliam teşebbüsünden” yarım saatten fazla boğuşarak öldürülmekten kutuldular.
Olay günü sabah saat 06.30 ‘da işe gitmek üzere evinin kapısını açtığı anda karşı daireden 33 yaşındaki “katliam planlayan” komşusunu eli baltalı şekilde görüp şaşkına dönen Trabzonlu Mehmet Aktaş, kapıyı kapatıp içeri döndü. Dairedin kapısını baltalayarak içeri giren saldırgan elineki “Havalı Tüfek” ile Mehmet Aktaş’a ateş etmeye başladı. Sırtından ve kollarından 6 kurşun yiyen Mehmet Aktaş boğuşmaya devam ederek kolundan ve ayaklarından kurşun yiyen hanımını da kurtararak büyük bir katliamı önledi.
Saldırgan, kahraman baba Mehmet Aktaş ile boğuştuğu esnada yanında getirdiği spreyi ateşleyerek evi de ateşe verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye, polis ve ilk yardım ekipleri hemen müdahale etmeyerek Mettmann şehrinden “Özel Polis Birliği’ni (SEK) bekledi. SEK birliği gelene kadar dairede yarım saat saldırgan ile boğuşan, kan kaybeden baba 8 aylık bebekleri ile birlikte balkona çıkarak kendilerini kurtarmayı başardı. Uzun boğuşma sonrası teslim olan katliamın planlayıcısı saldırgan SEK birliğine teslim oldu. Teslim olduktan sonra saldırgan “beni annem çok yakın zamanda yine kurtarır” dediği ve tehditler savurduğu belirtildi.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen (üstteki fotoğraf)ve ekibinin ardından UID Düsseldorf Bölge Başkanı Veyis Gündüz, Dinsaken UID Başkanı Göksal Kadı ile birlikte saldırıya uğrayan genç ailenin anne ve babalarını evlerinde ziyaret edip “yanlız değilsiniz” diyerek her türlü desteğe hazır olduklarını belirttiler. Her iki aile de bu saldırının “planlanmış bir katliam teşebbüsü” olduğu fikrinde olduklarını söylediler. Almanya’nın hukuna ve adaletine güvenlerinin tam olduğunu, saldırıyı planlayan caninin gerekli cezayı adalet önünde alacağından emin olduklarını belirttiler.