Gösteriş sizi aldatmasın


Gösteriş sizi aldatmasın

„O Hayat Benim“ dizisinin Zeynep'i Ezgi Asaroğlu, ekranda beğendikleri oıyuncuların peşinden gitmek isteyen gençleri uyardı:Şöhret özentisi gençleri görünce suçluluk hissediyorum. Buralarda olmak ve tutunmak kolay değil. Oyunculuğun sadece şaşaalı ve pırıltı taraflarından söz edilmesinden kendimi bile sorumlu tutuyorum.. Küçük yaştaki insanların oyuncu olma hayallerini görünce suçluluk duymamak mümkün değil!KEREMCEM, Ezgi Asaroğlu, Sinan Albayrak, Ahu Sungur ve Ceren Moray gibi isimlerin başlıca rollerini paylaştığı 'O Hayat Benim' dizisini seyirci çok sevdi. Yönetmen koltuğuna reyting savaşında büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak ekrana zamansız veda eden Fatih dizisinden olaylı bir şekilde ayrılan Merve Girgin'in oturduğu dizinin senaryo ekibinde ise Gül Abus Semerci, Özer Çetinel, Ayşe Bengi, Elif Karakevik ve Yelda Eroğlu gibi isimler yer alıyor. 'O Hayat Benim' geçmişte baba zoruyla ayrılan bir aşktan doğan Bahar (Ezgi Asaroğlu) ismindeki bir gencin yıllar sonra gerçek hayatına sahip olmasını anlatıyor. Gecekondu mahallesinde büyüyen ve yıllar sonra zengin bir ailenin kızının tek çocuğu olduğunu öğrenen Bahar'ın yüzüne kader gülmüştür fakat yeni hayatın da ona farklı süprizleri vardır. Elbette bunlardan biri de genç avukat Ateş'tir (Keremcem). Biraz da 'bizden biri' diyebileceğimiz 'O Hayat Benim' dizisinin Bahar'ı, yeni dizisini, rolünü ve oyunculuğa bakışını sizler için anlattı..."O Hayat Benim" dizisi için teklif geldiğinde rolü kabul etmeniz için özel bir nedeniniz oldu mu?Tabii ki. İş de para da her şey değildir. Senaryolarda akıcı ve merak uyandıran, bölüm sonunda önümüzdeki haftayı bekleyecek o merak unsurunu verecek bir senaryo beni her zaman etkiler. Bu hikaye de böyle. Bir sonraki hafta ne olacağını merak ediyorsunuz.Bahar aslında her genç kızın hayalinde yaşattığı bir karakter değil mi?Bahar hikayenin içerisinde bir masumiyet imgesi, iyilikle ilgili bütün özellikleri barındırdığını söyleyebilirim. İyi dürüst, çalışkan, fedakar, aile değerlerine önem veren insanları karşılıksız sevebilen, temiz saf bir kız. Kim sevmez ki Bahar’ı gibi bir durum var.Böyle gençlerden kaldı mı günümüzde?Ben varım! (Gülüyor) Budalalık seviyesinde olmasa da ben de aslında Bahar'la yarışacak kadar iyi niyetli ve pozitif olabiliyorum zaman zaman.Seyirciyi bu diziye bağlayan ne oldu?Her şeyden önce sadece masalsı bir aşk hikayesi değil 'O Hayat Benim.' İki kişi üzerine kurulmuş bir nefret ya da aşk hikayesi hiç değil. Senaryodaki alt hikayeler de seyirciyi tatmin edecek zenginlikte ve derinlikte.Sanırım Keremcem'le ilk kez çalışıyorsunuz. Keremcem her zaman ekranda görebileceğimiz biri de değil. Kadroda onun ismini duyunca neler düşündünüz?Hiç bir zaman bana gelen teklifleri tek bir isim bazında değerlendirmedim. Ama Keremcem ile gayet iyi gidiyor, uyumluyuz. Her unsur birbirini tamamladığı için senaryonun akıcı olması herkesle uyumlu çalışıyoruz. Hakikaten Gelincik Yokuşu’nda yaşıyormuşum gibi mahalleyi benimsedim. Karakterimin penceresinden bakıyorum öz sandığı ailesini kendi ailem gibi benimsemiş durumdayım. Bu uyumu yakalamak büyük şans.Ekranda ve sinema da kadın hikayeleri için neler söylemek isterisiniz?Daha çok kadın hikayesi olsun isterim tabi. Zaten dileğim bu. Filme çekilebilecek alt metinleri olan kadınları canlandırmayı çok isterim. Aslında ben kadın erkek hikayesi diye ayırmıyorum bence yönetmenin bakış açısıyla ilgili. O anlamda insan hikayeleri olarak bakmayı tercih ediyorum. Öyle net bir ayrım deneyimlemesem de şu an bir kadın yönetmenle çalışırken daha detaycı, daha farklı, kadın karakterle karşı daha duyarlı yaklaştığını görebiliyorum. Cinsiyetçi değilim kadın erkek eşitliğine inanan bir insanım. Osman Sınav'la çalıştım mesela onun da kadınları çok iyi anlayan bir yönetmen olduğunu her fırsatta dile getirdim. Önemli olan iyi hikayeler diyelim.Siz tiyatroda da oynuyorsunuz. Sahne mi kamera mı diye sorsam?İkisinden de vazgeçemem. Birbirlerini çok destekliyor. Ama her oyuncunun yüreğinde vazgeçilmez bir yer tutar tiyatro. Aslolan sahnedir.Biz yine ekrana dönecek olursak Kenan İmirzalıoğlu "Diziler 60 dakika‘ya inmezse bundan sonra oynamayacağım" dedi. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?Bu benim kişisel yorumumla ekstra bir şey katacağım bir durum değil. En iyi yapım şirketi ile çalışıyoruz. Dışarıdan çok pırıltılı kolay bir meslek gibi gözükebilir ağır yükü olan bir meslek. Bireysel olarak karar verip uygulayabileceğimiz bir şey değil. Kendi fikrimi söylemem çay sohbetinde memleket kurtarmak gibi bir şey olur.Sizin yerinizde olmak bu mesleği seçmek isteyen genç arkadaşlara neler söylemek istersiniz?Herkese akıl öğretmeyi, didaktik konuşmaları yapmayı seven biri değilim. Geçen gün bir arkadaşa anneanne gibi 10 yıldır çok severek yaptığım bu iş için şunu söylerken buldum. Mümkün olduğunca yavaştan al dedim. Oyunculuğun parıltı görünen kısmına takılmamalarını tavsiye edebilirim. Çünkü kendinizi mümkün olduğunca beslemeniz gerekiyor. Çok çalışmanız gerekiyor. Koşuşturmaya gerek yok diğer meslekler gibi bir meslek aşama aşama gelişen bir şey. Hayatı yaşamak önemli. Şaşalı ve pırıltı gibi sunulmasından kendimi de sorumlu hissediyorum aslında. Küçük yaştaki insanların oyuncu olma hayallerini görünce bunun daha çok ön planda olma kısmıyla kafaları karışmış olarak görüyorum. O zaman kendimi biraz suçlu hissediyorum işin açıkçası. Buz dağının sadece üst kısmı parlak. Abla olduğum için böyle anaçlaşıyorum bazen. Ezgi ablalarından bir tavsiye. Sosyal sorumluk projesi gibi yaklaşıyorum. Doğru yönlendirmek isterim. Ben en başından beri bunun bir meslek olduğunu biliyordum. Ben çok çalıştım çok severek yapıyorum. Çok çalışmak sabretmek gerekiyor. Rekabet ortamı var. Diğer mesleklere oranla çok fazla sağlam kalmalısınız. Star Gazetesi’nden alınmıştır.ezgi asaroglu2 ezgi asaroglu1 ezgi asaroglu3 ezgi asaroglu4 ezgi asaroglu5   

Yorumlar

  1. ece

    katılıyorum.çok aklı başında ve gerçekten ne kadar mütevazi.belliki iyi bir aile eğitimi almış,kutlarım.çokda yetenekli bir oyuncu,yolu açık,başarıları daim olsun.


  2. ildeniz

    çoook tatlı ve aklı başında bir bayan ayrıca genç yaşına rağmen gıpta edilecek başarılar edinmiş ve buna rağmen mütevaziliğiyle büyülüyor


Yorum Gönder