Onun gibisi henüz yok


Onun gibisi henüz yok

39 yaşında akciğer kanserine yenik düşen 80’li yılların en yetenekli boksörü bu dünyada hoş bir sadâ ve başarı bıraktı. Almanya’nın en kalabalık bölgesinin takımında Zeki Karagöz ile bir çok başarıya birlikte imza atan  NRW HABER gazetesinin sahibi Hayrettin Özcan, takım arkadaşı yetenekli boksörün kabri başında Fatiha okudu.

Almanya’nın gelmiş geçmiş en yetenekli boksörlerinden, geç yaşta akciğer kanserine yenik düşerek vefat eden Zeki Karagöz, Duisburg’un Walsum semtindeki mütevazi mezarında yatıyor.

1980’li yılların başında Duisburg şehrindeki Hamborner Box Clup’ta boksa başlayan Zeki Karagöz kısa zamanda yetekli olduğunu ısbat etti ve bir çok başarılara imza attı. Şehir, bölge ve Batı Almanya şampiyonluklarının yanısıra uluslararası müsabakalarda kazandığı maçlarla bir çok başarılar elde eden Zeki Karagöz, Alman 1. Boks Ligi’de dövüşen ilk Türk ünvanını da elde etti.

Zeki Kaargöz ile aynı yıllarda ayrı sikletlerde “spordaş” olan NRW HABER’in sahibi Hayrettin Özcan “henüz boks sporunun günümüzdeki gibi tanınmamış oldığı o yıllarda 1.ligde dövüşmek aynı zamanda cesaret gerektiridi” dedi. “Kendi sikletimde ben de çok başarılıydım lâkin Zeki arkadaşım çok çok üstün yetenekli biriydi. Bizler hepimiz onun ringdeki döğüş tekniğine hayrandık. Onu zevkle seyrederdik. Almanya’da içimizde en yeteneklimiz Zeki idi. Bizden üstündü. Çok zor rakiplerin üstesinden geldi, yendi. Bazen rakip olarak Alman Boks Milli Takı’mının en gözde boksörü çıkar, bazen de olimpiyat veya dünya şampiyonalarında derece almış milli boksör çıkma ihtimali yüksekti. Öyle olmasına rağmen zamanın en yetenekli boksörü olan Zeki Karagöz her rakibin üstesinden gelebiliyordu” dedi. Seyredenleri kendine hayran bırakan Zeki Karagöz’ün gardını almadan ringde rakipleriyle dövüşmesi ona “günümüzün Muhammed Ali’si” denmesini sağladı. Onu gören seyirciler; ringde rahat dövüşmesi, dans etmesi, gardını aşağıda tutması ve teknik dövüşme tekniği hep Muhammed Ali’yi andırırdı.

Zeki, geçimini sağlayabilmesi için çalışmak zorundaydı. Thyssen demirçelik fabrikasında elektrikçi olarak vardiyalı çalışmak zorunda kalan Zeki Karagöz için “Elinde tutanın olmadı” diyen Hayrettin Özcan şöyle devam etti: “Yabancı kökenli olması, dünya klasmanında diğer rakipleriyle rekabet etmesini engelliyordu. Yabacı kökenli olması Alman boks milli takımına girmesini engelliyor, milli takımda yer alamayan maddi destek alamıyordu. Dolayısıyla elinden daha fazla tutulamıyordu” dedi.

1965 yılında Elazığ’da doğan bir Tuncelili olarak tüm olumsuz şartlara rağmen Zeki Karagöz Almanya’daki en yetenekli, en kabiliyetli, en teknik boksörü olarak bu dünyada hoş bir sâda bırakıp öbür dünyaya intikal etti. Mekânı Cennet olsun.