Dizilerin gözde oyuncusu HANDE ERÇEL


Dizilerin gözde oyuncusu HANDE ERÇEL

Yaklaşık sekiz yıl önce tatar Ramazan'da yardımcı bir rolde izlediğimizde henüz 17 yaşında bir gençti. Ardından Çalıkuşu, Çılgın Dersane Üniversitede, Hayat Ağacı gibi dizilerle adından söz ettirmeyi başardı. Hande Erçel, Güneşin Kızları'ndan başlayarak, Aşk Laftan Anlamaz, Siyah İnci, Halka ve Azize gibi dizilerde adını hep en tepeye yazdırdı. Erçel şu sıralar, geçtiğimiz temmuz ayında ekrana gelen Sen Çal Kapımı adlı dizide Kerem Bürsin ile başrolü paylaşıyor.

Son yıllarda bazı popüler reklam filmlerinde de görev alan Hande Erçel, sorularımızı siz okurlarımız için cevapladı.

Hayat sürekli bir sınav. Siz bu sınav ortamına çok genç yaşlarda dahil oldunuz. Bununla ilgili bize neler söylersiniz?

Evet, hayat sonsuz bir deneyim. Ben de bu kulvarda her gün kendime yeni hayat dersleri çıkarıyor, deneyim kazanmaya çalışıyorum.

Bu yolda ilk kazandığın deneyim ne oldu?

Sanırım kazandığım empati yeteneğim. Bununla gurur duyuyorum. Birbirimizi anlar ve karşımızdakinin hislerine ulaşabilirsek doğru iletişimi bulmuşuz demektir.

İş hayatında olmazsa olmaz kuralın nedir?

Başından beri disipline çok önem veririm. İşinize saygı duymanın ilk koşuludur disiplin?

O zaman çalışma hayatında sıkı kurallarınız var!..

Ben dakik biriyimdir. Çalışırken kimseyi, özellikle de büyük emek sarfeden set ekibini bekletmemeye, her şeyin zamanında ve yerinde olmasına özen gösteririm.

Oynadığın Eda karakterinin seni etkileyen tarafları var mı?

Tabii ki var. Eda ne yaşarsa yaşasın kendi doğrularından taviz vermeyen, kendi inandıkları uğruna savaşan bir karakter. Onun bu azmini çok seviyorum. İki karakter de birbirlerine olan aşkla değişip dönüşüyorlar.

Aşkın insanları gerçekten dönüştürebileceğine inanıyor musun?

Her zaman inanmışımdır aşkın gücüne. Yüzyıllar boyunca birçok aşk efsane olmuş, hikayeleri nesilden nesile aktarılarak kültleşmiş. Biz de kendi yüzyılımızda kendi efsane aşklarımızı yaşayabiliriz diye düşünüyorum.

Rol arkadaşın gibi hafızanı kaybetsen, aklından nelerin silinmesini isterdin?

Hiçbir şeyi! Aklımdaki her anı benim bir parçam... Beni daha da olgun ve insan kılan çok fazla anım var, birini bile kaybetmek istemem doğrusu.

Bir rolün sona erdiğinde seninle yaşamaya devam eder mi?

Her karakter benim arkadaşım. Bazen karşılaştığım durumlarda oynadığım karakterlerin tepkilerini düşünüyorum mesela. Yani sorunun cevabı evet, ekran ömrü bitse bile aslında her karakter benimle yaşamaya devam ediyor.

Size gelen senaryoyu değerlendirirken nelere öncelik verirsiniz?

Bana gelen senaryoyu hemen okurum. Gözümü kapadığımda o işin

içinde olmak isteyip istemediğimin cevabına göre de kararımı veririm. Yani içgüdülerim devrededir.

Dizi aralarını, boş günleri nasıl geçiriyorsunuz?

Sabah erkenden bütün işlerimi halledip sonra köpeklerimi ve Mavi’yi görüyorum. Bunlar dışında pek bir şeye zamanım kalmıyor zaten.

Ya işten eve döndüğünüzde?..

Bir kere set çok yorucu. Eve geldiğimde mutlaka bir saat de olsa kendime ve köpeklerime zaman ayırmaya çalışırım. Sonra zaten nasıl yattığımı bile bilmiyorum!

Günün, dönemin modası ile aran nasıl?

Modayı öyle sıkı sıkı takip etmem açıkçası. Gözüme çarpan parçalar olursa modaymış, değilmiş demeneden alırım.

Nedir o size özel tercihler?

Her şeyden önce rahatlık ve sadelik çok önemli. Karantina sürecinde rahat kıyafetlere herkes gibi ben de çok alıştım.

En sevdiğin renkler?

Modanın zamansız renk çifti siyah-beyaz kombinasyonu vazgeçilmezimdir. Pastel ve uçuk renkleri de sık kullanıyorum.

Şunu bana mümkün değil giydiremezsiniz dediğiniz bir şey var mı?

Pek yok. Bedenime ve tenime yakıştığını hissediyorsam ve o günkü enerjime uyuyorsa, her şeyi giyerim.

Gece davetleri ya da kırmızı halılara nasıl hazırlanırsın, özel gecelerde ne tarz giyinmeyi seversin?

Benim hazırlıklarım hep en son anda olur. Son bir - iki günde harekete geçerim genellikle. Çok feminen tercihlerim yok, içinde rahat, özgür ve mutlu hissettiğim modelleri tercih ediyorum.

Güzellik ve kişisel bakımın için neler yaparsınız?

Mutlaka temiz ciltle uyumaya özen gösteririm, bol su içerim ve cildimi dinlendirip beslemek için güzel kokulu aromatik yağlar kullanırım.

Gülüşünüz çok güzel. Sizi neler güldürür?

Çok özel bir şey olması gerekmiyor aslında, ben her durumda gülecek bir sebep bulabilirim.

Setiniz de çok eğlenceli, Orada nelere gülüyorsunuz?

Biz her zaman çok eğlenen bir ekibiz. Her gün bir başkasına gülüyorum. Çok kalabalık bir ekiple çalışıyoruz, bu nedenle de her gün gülmek için yeni bir gerekçemiz oluyor.

Kahkahalar yüzünden işlerin aksadığı oluyor mu?

Olmaz mı? Erdem’in Serkan’a sarılma sahnesinde Eda’nın Serkan’a sarıl diye tutturduğu bir sahne vardı, o sahne nasıl çekildi bilmiyorum, hâlâ aklıma geldikçe gülerim.

Kerem Bürsin ile çok uyumlu bir ikili oldunuz. Birlikte film çekmeyi de düşünür müsünüz?

Neden olmasın? Onunla her işi güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.

Salgın sürecinde gördük ki harika resim yapıyorsunuz. Sanırım Kansersiz Yaşam Derneği için bir projeniz oldu. Bunların devamı gelecek mi?

Evet, hatta önümüzdeki aylarda bir projemiz daha olacak.

Zaman ve mekan sınırlaması kalksa nerede ve hangi dönemde olmak isterdiniz?

Yaratıcılığın başkenti Paris’in 60’lı yıllarına gitmek isterdim sanırım. O dönemin ruhu beni çok etkiliyor. Zarafet hayatın her alanında ön planda.

Sizi siz yapan en önemli özelliğiniz!..

Kendinle ilgili en büyük şikayetin ne? Tez canlılığım! Ne de olsa bir Yay kadınıyım!

Keşke ben de yapabilsem dediğiniz şey?

Heykel yapabilmeyi çok isterim. Öğrenmek de istiyorum zaten.

Etrafınızda varlığına ve görüşüne değer verdiğiniz kişiler var mı?

Hayatımda birkaç çok özel kadın var, onlar bana her zaman ilham olup yol gösterirler.

İç sesine kulak verir misin?

Her daim! Bu kadar dingin olmamın ve kendimi seviyor oluşumun sebebi de budur aslında.

Türk dizilerinin yurtdışında çok ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?

Çünkü bizim hikâyelerimiz sahici ve samimi. İnsanların gerçek hikâyeleri çok sever. Ayrıca İstanbul ve Türkiye’ye olan ilginin artması da dizilerimize olan ilginin bir başka nedeni.

Hayranlarına hangi yönünüzle örnek olmak istersiniz?

Pozitif bakış açım ve özgüvenimle.

Kendiniz için nasıl bir gelecek düşlüyorsunuz?

Hayattaki kişisel yolculuğumuz bitmek bilmeyen bir serüvendir. Bu nedenle ne aradığımın net bir tanımı yok. Ancak geriye kalan tüm yaşlarımda ve anlarımda huzurlu olmayı isterim.

 

Yorumlar

Yorum Gönder