Genç oyuncuyla hayatı konuştuk...


Genç oyuncuyla hayatı konuştuk...

Onu son olarak 2019'un son günlerinde ekrana veda eden Benim Tatlı Yalanım adlı dizide izlemiştik. 2013'te "Beni Böyle Sev" adlı diziyle başlayan oyunculuk serüveni, "Adı Mutluluk", "Gülümse Yeter Yasemin", "Dudullu Postası" ve "Jet Sosyete" adlı yapımlarla devam etmişti. Aslı Bekiroğlu, "Benim Tatlı Yalanım" dizisindeki Suna Doğan Yılmaz karakteriyle ilk başrol tecrübesini yaşamıştı. Genç oyuncuyla hayatı, kariyeri ve gelecek planlarına dair konuştuk...

İlk başrol heyecanını yaşadığınız "Benim Tatlı Yalanım" dizisi, başarı planlarınızda neleri etkiledi?

Her şeyden önce oynadığım Suna Doğan Yılmaz karakteriyle, oyunculuk anlamında yeni kazanımlar elde ettiğimi düşünüyorum. Çok güzel, keyifli bir işti. Ekibimizden hayatıma kattığım dostlarım oldu ve bu beni çok mutlu ediyor.

Benim Tatlı Yalanım da olmak üzere birçok dizi ekranda tutunamıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Buna üzülmemek mümkün değil ama ben her şeyden önce karamsar biri değilim. kimileri dizilerin kısa ömürlü oluşunu alternatif mecralara bağlıyor ama ben öyle düşünmüyorum açıkçası. Alternatif mecralar, çeşitliliği ve rekabeti arttırdığı gibi zamanla içerikleri de güçlendirecektir.

Özellikle sosyal medya, artık 'şöhret'e ulaşmanın en önemli mecrası. Siz de Vine’daki eğlenceli videolarınız sayesinde tanındınız. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

Bir amaç için, hayaller için aracın çok da önemi yok. Önemli olan hedefe varmanızdır. Vine, kendimi gösterebildiğim bir vitrin oldu. Bunun üzerine eğer ben kendimi geliştirmeseydim ve bu yola kendimi adamasaydım ‘Vine’daki komik kız’ olarak kalırdım. Evet, belki şans; belki bir artı ama kolay hiçbir yanı yok... Çok istedim ve çok çalıştım. Bugün, burada, ben olmaktan; Aslı Bekiroğlu olmaktan mutluluk duyuyorum.

Suna ile gelen ilk başrol, sizde "Çıta çok yükseldi. Ya oradalarda tutunamazsam kaygısı" yaratıyor mu?

Bu panik aslında her işten sonra olur. ‘Yeni bir iş gelecek mi; gelirse aynı tarzda bir rol, proje mi gelecek?’ diye endişelenir insan. Ben biraz daha pozitif bir yerden bakıyorum hayata. Bir şey olmadıysa ‘iyi ki olmadı’ diyebiliyorum.

‘İnanırsam olur’ inancına olan bağlılığınız biliniyor. Gerçek hayatta bunun karşılığını yaşadınız mı?

Bir arkadaşıma yedi yıl önce ‘oyuncu olacağım, televizyonlarda göreceksin beni’ demişim. Şimdi ‘Nasıl dedin de yaptın’ diye şaşırıyor. Sanırım budur. Çünkü Vine’a kadar en az 60-70 deneme çekimine gittim ve geri çevrildim. Ama çok istedim, çok inandım ve yılmadım.

Hazır cevap, neşeli ve her daim olumlu haliniz doğuştan gelen bir özellikler mi?

Kendimi bildim bileli böyleyim. Böyle oluşuma anlam veremeyen mutsuz ve suratsız insanlar genelde yapmacık ve şımarık olduğumu düşünür. Halbuki malzeme bu… Keşke sen de mutlu olsan!

Peki aslında gerçekte hayalin şarkıcı olmakmış. Oyunculuk nereden çıktı?

Oyunculuk ile şarkıcılık birbirinden çok uzak hayaller değil. Hayat bana bu yolda yürümemin olanaklarını sundu ben de geri çevirmedim. Baktım, çok keyifli ve eğlenceli, "Bu yolda devam edeyim" dedim. Bundan sonra da böyle olacak.

Artık herkesler tarafından tanınan biri olmak nasıl bir his?

Harika bir duygu. Çünkü ünlü olmak benim hayalimdi. Vine videoları çekerken bile sokaktan geçen insanların benimle fotoğraf çektirmek istemesi inanılmaz hoşuma gidiyordu. Özellikle 'Jet Sosyete'den sonra fotoğraf çektirmek isteyenler çok arttı. Çünkü ‘Jet Sosyete’den önce 5 - 18 yaş arasına hitap ediyordum. Bu dizi ile daha üst yaştan insanlar beni tanımaya başladı.

Başarıda güzelliğinin payı?..

Bence yarı yarıya. Yeteneğin olmazsa istediğin kadar güzel ol, bir şey ifade etmez.

Farklı rollere karşı tutumun nedir?

Tamamen oyuncunun kendisiyle ilgili bir şey bu. Çalışırsan her rolün üstesinden gelebilirsiniz. Çalışmadan hiçbir şey olmuyor.

Eleştiriler seni yıpratır mı?

Video çekerken gelen yorumlara çok takılırdım. Ama bu saatten sonra umursamıyorum. Beni bilen biliyor çünkü… Bazen gerçekten çok saçma sapan eleştiriler yapılsa da iyi ve doğru eleştirilerden payıma düşeni alıyorum.

Birden parlayınca birden sönme tehlikesi de var. Bu seni korkutuyor mu?

Herkes işinde korku ve endişe duyar. Yıldızımın sönmesi, iş teklifi gelmemesi beni de kaygılandırıyor. Ama "Çok hızlı çıkışın çok hızlı inişi olur" diye bir söz var. Ben öyle çok hızlı bir çıkış yapmadım. Adım adım, öğrenerek ilerlediğimi düşünüyorum. Gerçekten çok çalışıyorum. Bu nedenle bir anda söneceğimi düşünmüyorum.

Hayata dair, oyunculuğun öğrettiği şeyler oldu mu?

Tabii ki. Eskiden her şeyi içime atar, sürekli kafama takardım.  Oyunculuğa başlayınca bir koçum oldu. Bana "Senin içinde bir duvarın var. Gülmek senin masken. Duygularını içine atıyorsun" dedi. Oyunculukla beraber bu konuya da çalışarak duygularımı açıkça ifade etmeyi öğrendim.

Yorumlar

Yorum Gönder