Nerede yaşadığınızı zannediyorsunuz?


Güneş gülmek için fırsat kollar. 

Milyonlarca Ton bulut kütlesi izin vermez gülmesine… 

Nefes alamaz gri baskılar altındaki gülmez suratlar…

Yağmurlar yağar; ağaçlar, çiçekler, çayırlar kokmaz. 

Toprak kokusuna hasret…

Kokarsa ormanlardır. O da ‘’küf’’ tür.

Velev ki uzun süre yağış olmaz ise çöpler kokar, sinekler uçar… 

Ren Nehri küser ve üzerinde yol alamayan gemiler kötürüm olur… 

Sonucunda ulaşım kıtlığından hayat pahalanır. 

Kar yağarsa hayat felç.  

Yağmasa bakteri seven hastalık mağdurları doktorda saatlerce bekler…

Vivaldi’nin  4 Mevsim’i notalarda kalmış… 

Mevsimlerden bir haber…Yaz içinde kış, kış içinde yaz…

Mevsimleri unuttuk… 

Noel’de gelmeyen beyazlık inşallah Nisan’da gelmez…

Fiyatları kuyumcuları çağırtırsa da…

Marketlerde bütün dünyaya ait sebzeler, meyveler yan yana komşu olmuşlar. 

‘’Yabancı düşmanlarına’’ nispet edercesine… 

Havalar nemli gri…

Gökyüzü gri…

Kuzey denizi kahverengi gri… 

Evler, okullar, resmi daireler iç bunaltıcı gri..

Suratlar donmuş… Gri…

Sokağa, çarşıya, pazara çıkınca elbiseler siyah - gri…

Otomobiller gri-siyah…Gri…

Oturma odaları grupları gri- siyah – gri…

Yanınıza gezmeye gelen misafirlerinizi nereye götüreceğim endişesi yaşıyor musunuz?

Yaşamıyor musunuz? 

Siyasi hava deseniz o da bulanık…

Halbuki, çocukken kafalara nakşedilen yıldızlar kadar uzak Avrupa’ya ne oluyor?

İngiltere resmen bu Avrupa’da yokum! Diyor…

Zaman kimi haklı kılacak bakalım?

Son verilere göre Almanya’da 6 milyon civarında kayıtlı depresyon ( ruhsal çöküntü- bunalım) hastalıkları artarak toplumu tehdit ediyormuş…

Renklerin, havanın, güneşin, bulutların özgür olmadığı yerlerde hangi özgürlük masallarından bahsedelim?

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder