SEVDA ERGİNCİ YİNE EKRANA DÖNÜYOR


 SEVDA ERGİNCİ YİNE EKRANA DÖNÜYOR

Onu hiç başrolde izlemedik. Ancak oynadığı her dizide sivrilmeyi, o diziye özel bir katkı yapmayı başardı. 1993 yılında İstanbul'da doğan Sevda Erginci, 15 yaşındayken başladığı tiyatro sevdasına kapılınca 1,5 yıl eğitim aldı. Erginci'yi ilk kez 2012 yılında Koyu Kırmızı adlı dizide izlemiştik.

Ardından sırasıyla Veda (Lamia), Karagül (Ayşe), Hayat Bazen Tatlıdır (Sevda), Ver Elini Aşk (Ayperi) ve Yasak Elma (Zeynep) dizilerinde boy gösteren Sevda Erginci'nin kariyerinde, Nazlı rolünü üstlendiği ve sinemanın sultanı Türkan Şoray'ın yönettiği 2015 yapımı "Uzaklarda Arama" adlı uzun metrajlı film de bulunuyor.

Genç oyuncu, şimdilerde yepyeni bir dizi projesiyle hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Çekimlerine 9 Eylül'de İzmir'in Urla ilçesinde başlanan "Sevgili Geçmiş" adlı dizinin ağır topları Ece Uslu ve Emre Kınay. Star TV'de yayımlanavcak dizinin ilerleyen bölümleri İstanbul'da çekilecek. Aydın Bulut'un yönetmenliğini üstlendiği dizide Sevda Erginci, İpek adlı bir kasaba güzelini canlandıracak. İpek'in Sinan ile aşkı, "Sevgili Geçmiş" senaryosunda önemli bir ağırlık teşkil ediyor.
Genç oyuncu, yeni dizisinin çekimleri devam ederken sorularımızı yanıtladı.

Yasak Elma'da altı yıl Zeynep karakterini oynadınız. Yeni dizide 'İpek' olmadan önce Zeynep tiplemesinin üzerinize yapıştığı konusunda bir kaygınız var mı?

Oyuncu istemezse, rol üzerine yapışmaz. Yeni rolünüzü öyle güzel oynarsınız ki seyirci o hafta unutur eski rolünü. Ben farklı projelerde yer almak istiyorum, yerimde saymaktan korkuyorum.

Hep önemli yapımlarda görev aldınız ama Yasak Elma'ya kadar başrol gelmedi!..

Evet aynen öyle oldu ama onun da kendine göre sıkıntıları var. Doğrusunu isterseniz başrol duygusu nedir bilmiyorum. "Süreli başrol alacağım" demek insanı uçuruma da sürükleyebilir. Önemli olan istikrardır.

Farklı yapımlarda ve rollerde görev almak neden önemli?

Bu beni besliyor, doyuruyor ve geliştiriyor. Farklı rollerin üstesinden gelmek, her oyuncunun hayalidir. Ayrıca oyuncu rolünü çok iyi oynamalı ama onunla arasında nesafe koymalıdır.

Oyunculukla ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Planlı ve istikrarlı gittiğimi düşünüyorum. Biraz daha kendimi geliştirmek için, başka bir yönümü ortaya çıkarmak istiyorum. Bunun için her yeni proje benim için apayrı bir değer taşır.

Bundan önce altı yıl aralıksız aynı dizide rol aldınız. Bıktırıcı oldu mu?

Bu benim işim. Nerede oynadığınız değil nasıl oynadığınız önemlidir. Daha gencim, çok çalışacağım. Belki gün gelecek istediğim teklifler gelmeyecek ve ben ara vereceğim. İyi bir proje çıkana kadar gelen teklifleri geri çevireceğim. Sürekli oynamak ya da işsiz kalmak çok korkutmuyor beni.

İşinizi seviyor musunuz?

Kesinlikle. Severek başladım oyunculuğa. hayatıma dair başka bir şey de planlamamıştım  zaten. Yapamadıklarıma takılıp kalmak istemem. Güzel bir iş yapıyorum ve bütün yaptığım şeylerin şeylerin mutluluğunu yaşamak, tadını çıkarmak istiyorum.

Ancak bazı diziler, verilen onca emeğe karşı hemen sonlandırıyor. Bu genç bir oyuncu olarak sizi üzüp korkutuyor mu?

Tabii ki duyuyorum. Nasıl duymazsınız. Verdiğiniz emek, o yapımdan ötürü kaçan başka projeleri düşünmemek mümkün mü?..  Ama her şey de kötü gitmiyor sanki. Son dönemde "Tam ne olacak bizim halimiz" dediğimiz an, internette yayınlanmaya başlayan diziler iyi geldi.

Yoğun set ortamına alıştınız mı?

Artık birçok dizide günde en az fazla 12 saat çalışma kuralı var. Bu da sektör için umut verici bir şey. Makul çalışma saatleri hem oyuncu hem de dizi içih daha sğlıklı.

Evet gençsiniz ama hayatınızda keskin bir dönüm noktası oldu mu?

Tiyatroya başladığım dönem hayatımın dönüm noktasıydı. 16 yaşında tiyatroya başladım. 18 yaşıma geldiğimde ilk dizimde rol aldım. 2012 yılıydı ve ‘Koyu Kırmızı’ dizisiydi.  Aslında tiyatro yapmak istiyordum, aklımda hiç ekran yoktu. Daha sonra dizilere girdim.

İkisinin arasında bir tercih yap deseler!...

Zor bir soru. İkisinin de güzel tarafları var ama ben oyunculuğun her alanını seviyorum. Bir karakteri canlandırmak, onu sevdirmek ya da ondan nefret ettirmek, insani duyguları o karakter üzerinden açıklamak  çok güzel bir duygu.

Türkan Şoray’a benzetiliyorken onun yönettiği ‘Uzaklarda Arama’ filminde oynamak nasıl bir duyguydu?

Sinemanın sultanına benzetilmekten onur duyarım. Onunla çalışıp, deneyimlerine şahit olmak çok önemliydi. Türkan Şoray’ın dünyası çok başka, çalışmak keyifliydi. O çok büyük bir sanatçı. Türkan Şory'dan ve onun kuşağının sanatçılarından öğreneceğimiz çok şey var.

Sokakta tanınıyor olmak seni rahatsız ediyor mu?

Evet, tatlı bir dert diyebilirim. Ama fotoğraf çektirmek isteyenleri geri çevirmiyorum. Eve kapanacak halim yok. Keşke tek derdimiz bunlar olsa!.

Son olarak, sizi en iyi ifade eden beş sözcük nedir diye sorsak!..

Beni yakından tanıyanlar da hak verecektir. Sadelikten hoşlanırım, dengeli ama tutkuluyum. Aceleci ve anaç bir yapım var..

 

Yorumlar

Yorum Gönder