Huzurumu bozan yanıma yaklaşamaz


Huzurumu bozan yanıma yaklaşamaz

atv ekranlarında seyircinin beğeniyle izlediği Ağlama Anne'nin 'Damla'sı Özlem Yılmaz, performansıyla göz dolduruyor. İstanbul'da doğsa da damarlarındaki Karadenizli kanını hiç inkar etmeyen 32 yaşındaki güzel oyuncu, sanat hayatının ilk ciddi eğitimini Türk Tiyatrosunu n en usta sanatçılarından Müşfik Kenter'den aldı. Babasının vefatı üzerine bu eğitimine ara veren Yılmaz, Müjdat Gezen Actor Studio bölümünde, oyunculuk eğitimi tamamladı.

Unutulmaz' ve 'Kara Ekmek' gibi dizilerde de rol alan Özlem Yılmaz 2013 yılında Ahmet Ayar ile evlendiyse de bu evliliği 2015'de sona erdi.

Özel hayatındaki çatlantılı dönemi atlatan ve hayatında mesleğinden, sanatından başka bir şeye önem vermediğini vurgulayan oyuncu, "Huzurumu bozan, hayata negatif bakan hiç kimseyi yanıma yaklaştırmıyorum" diyor ve ekliyor, "Beni bilen bilir. Artık eskisi gibi alttan da almıyorum! Bunun için ne enerjim var ne de bir çabam!"
Özlem Yılmaz, mesleği ve hayatına ilişkin soruları içtenlikle cevapladı.

Sizi daha önce de başarılı projelerde izledik. Ağlama Anne'de de Damla olarak çıktınız ekrana. Yeni dizide de bir anneyi oynuyorsunuz!..

Raslantı mı yoksa bir 'anne'yi iyi oynadığım iiçin mi tercih ediyorlar bilmiyorum. Ama evet, bu dizide de bir anneyim. Hatta 2009'dan bu yana yer aldığım hemen hemen tüm projelerde anneyi oynadım.

Damla annenin farkı nedir?

Ağlama Anne'de doğurmadığı bir çocuğa annelik yapan birini canlandırıyorum.

Çocuk değil de, 18 yaşında genç bir kızın annesini oynamam da ayrı bir deneyim. Hissedemediğim bir durumu elimden geldiğince gerçek kılmaya çalışıyorum.

 'Zeynep'in annesi hapiste ve 'Damla' seni annesi belledi. Ama insan, yeğenine annelik yapabilir mi?

Hiçbir akrabalık bağı olmasa da; sahip çıktığınız ve hayatınızı ona adadığın bir çocuğa bu duyguyu yaşatabilirsiniz.

Gerçek hayatta siz bu sorumluluğu üstlenebilir misiniz?

Gerçek hayatta durum biraz farklı olabilir. Benim için de öyle. Ama 'Damla'nın bu sorumluluğu üstlendiği yaşlarda olsaydım böyle bir şeye cesaret edemezdim ya da belki o an ki mecburiyetlerin ve duygusallığın doğuracağı bir kabul ediş yaşayabilirdim. Böyle bir mecburiyet bugün doğsa, yeğenim elbette ki gerçeği bilir ama ben yine de onu anne gibi koruyup kollar ve sorumluluğunu alırım.

Peki dizideki gibi bir ablanız olsa ve aile değerlerinize karşı aykırı davransa  yine de affeder misiniz onu?

Dizideki ablam aslında en büyük zararı kendisine veriyor. Böyle bir durumda affedici olup onu doğruya sevk etmeye çalışmayı tercih edebilirim. Ama karşımdaki inatla kendi bildiğini okuyup etrafına zarar veriyorsa; belli bir yere kadar yanında olur sonra geri çekilirim. Ayrıca karşımdaki kim ve ne şekilde olursa olsun; bana zarar veriyorsa hayatımdan çıkartırım.

Gerçekten bu kadar sert misiniz?

Belki de anlattağımdan da fazlasıyım. Artık eskisi kadar alttan alan, inatla karşısındaki insanı düzeltmeye çalışan, ne yaparsa yapsın geçmiş paylaşımları yüzünden yanında kalmaya devam eden Özlem değilim. Huzurumu bozan insanlara hayatımda yer verecek kadar ne enerjim ne de sabrım var.

Dizide ablanızın hayatını karartan 'Zeynep'in gerçek babası size aşık oluyor. Siz bu durumda aşktan mı vazgeçersiniz yoksa ablanızdan mı?

Bu soru için net bir şey söylemek doğru değil. İnsan bazen aşık olduğunu düşündüğü kişi için mantığını kaybetmeden hareket edebilir, bazense dünyayı yakabilir. Bu, kimin sana ne verdiği, senden ne aldığıyla ilgili.

Peki şimdi teyzeniz gelse ve size 'Özlem, aslında gerçek annem benim' dese!..

Allah'tan teyzem yok. Ama zor bir durum.Bir hikayesi var ise anlatacaklarını dinlerim ama asla annemden vazgeçmem. Ha tabii ona kızarım ya da kabullenmem gibi bir şey söylemiyorum.

Vereceğim tepki anlatacaklarına bağlı ama şu saatten sonra hayatımı değiştirmez. Bugüne kadar hayat onun için nasıl geçtiyse, benim içinde aynı kalır; farklılaşmasına izin vermem.

Anneliğe dair ne düşünüyorsunuz. Sizden iyi anne olur mu?

Çocuk sahibi olmak ve onu doğru yetiştirmek çok zor, ömür boyu sürecek büyük bir sorumluluk. Böyle sorular gelince annemi düşünüyorum, onun çocukları için kendinden vazgeçişini hatırlıyorum. Ne hastalık biliyor, ne yorgunluk; hep güçlü olmak zorunda. Bir gün anne olacaksam annem gibi olmalıyım. Ama şu an için annem gibi bir anne olabilmem çok zor.

 Kariyerinizin 13 yılı boyunca Özlem Yılmaz'ı anlayıp sevdiler mi?

Anlaşılamadığımı hissettiğim bir anım yok ama onca senedir bu işi yapıyor olmama rağmen kafamın almak istemediği, mantığımla ve duygularımla çatışan, anlam veremediğim anlarım çok.

 Ama hep iddialı işlerde boy gösterdiniz!..

 

Zamanla kendine göre daha doğru projeler seçmeyi öğreniyorsun. Bu noktada da disiplinimin, fedakarlıkların, enerjimin; durmaksızın çalışmama vesile olduğunu düşünüyorum.

Resminize baktığınızda ya da dizinini izlediğinizde kendinizi beğeniyor musunuz?

Fotoğraflar aldatır. Özel hayatımda hiçbir zaman gösterişli bir kadın olmadım. Tarzım, bulunduğum yerin gereksinimine göre değişiyor olsa da; rahat ve sade olmayı tercih ederim.

Yorumlar

Yorum Gönder