'Güvensiz bir muhatabımız olduğunu anladık'


'Güvensiz bir muhatabımız olduğunu anladık'

Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendisi ile görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamalara dair, "Devletle ilgili hiçbir şeyin paylaşılamayacağı güvensiz bir muhatabımız olduğunu anladık" dedi.

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, aralarında Kontv, Kanal Firat, Cay TV, Kanal Urfa, Aksu TV, TV 1, Kanal 100, Kanal 68, TV 6, Vuslat TV, Kanal 3, Kocaeli TV ve Adana TV'nin de bulunduğu 48 yerel kanalda canlı yayınlanan "Anadolu Soruyor" adlı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Paralel yapının yaydığı söylentiler

Başbakan Davutoğlu, paralel yapının, 'AK Parti mitinglerinde bomba patlayacağı' yönünde söylentiler yayması ile ilgili olarak, "Hepinizin bildiği felaket tellalı, akbaba, yani ülkenin üzerine kara kabus çökse bundan memnun olacaklar. Bugün mitingde bomba patlamış olsa muhtemelen memnun olacaklardı, ‘dediğimiz çıktı’ diye. Fuat avni diye bilinen şey" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Elhamdülillah ilk Kayserililer buna itibar etmedi. Çok güzel miting yaptık şimdi, Şanlıurfalılar buna itibar etmedi. 10 binlerce Şanlıurfalı meydanda toplandı" dedi.

"Tek bir kutuplaştırıcı söz duydularsa hesabını veririm"

Başbakan Davutoğlu, "Bakınız, bir yılı geçti, 1 yıl 2 ay oldu, ağzımdan ya da yazdığım herhangi bir şeyden bir kez dahi Türkiye’de kutuplaştırıcı, karşılıklı ötekileştirmeye dayalı bir tek söz duydularsa, her türlü hesabı vermeye hazırım" şeklinde konuştu.

"Hiç kimseye ötekileştirici nazarla bakılmadı"

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kürt vatandaşlarımız kimlikleri dolayısıyla bir baskıya, bir tahkire bir tahfif alınmaya muhatap kalmışlarsa buradayız. Alevi vatandaşlarımız, çok sayıda Alevi kanaat önderiyle bir araya geldim. Her hangi bir şekilde onlara dönük gönül kırıcı, canlarını bu anlamda yakıcı bir söz sadır olursa işte Muharrem ayındayız biz o sözden haya ederiz. Hiç kimseye bu anlamda ötekileştirici nazarla bakılmadı, bakılmaz. Siyasi görüş ayrılıkları olur ama bu görüş ayrılıklarını bir katı tutuma dönüştürmemek lazım. Buna mukabil bizim hakkımızda ne denildiğine bakın. Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında ne kadar hakaret edildiğine, ailelerin nasıl karıştırıldığına, benim hakkımda görevimi ifa ettiğim esnasında ne kadar hakarete maruz kaldığıma hepiniz bi bakın. Yani bunu söyleyenlerin biraz da bir öz eleştiri yapmaları lazım.”

"Güvensiz bir muhatabımız olduğunu anladık"

Kılıçdaroğlu'nun kendisi ile görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamaları da değerlendiren Başbakan Davutoğlu, "Niye zor durumda kalacakmışım? Bir devlet sırrını sizle paylaşmışsak ya bu sırra hürmet edeceksin ve açmayacaksın ya da açtıysan sonuna kadar aç. Günlerdir söylüyorum, neyse benim zor durumda kalacağım şey, aç" şeklinde konuştu.

Davutoğlu, "Devletle ilgili hiçbir şeyin paylaşılamayacağı güvensiz bir muhatabımız olduğunu anladık" ifadelerini kullandı.

"23 Temmuz'da başlayan Huzur ve Demokrasi Operasyonudur"

Başbakan Davutoğlu, "Ceylanpınar'da iki polisimizi, Adıyaman'da askerimizi şehit ederseniz, Türkiye'de hukuk düzenini tanımayarak özerklik ilanlarına kalkarsanız, bir sabrederiz iki sabrederiz daha sonra 'bir dakika' deriz. O bir dakika, 23 Temmuz'da başlayan Huzur ve Demokrasi Operasyonudur. Bu Huzur ve Demokrasi Operasyonu son noktaya gidene kadar devam edecek" dedi.

Çözüm Süreci'ni iki kesimin baltalamak istediğini belirten Davutoğlu, "Bir, uyuşturucu ticareti ve insan kaçakçılığından istifade eden Türkiye'deki terör baronları, iki bu terör baronlarını kullanarak Türkiye'ye şantaj yapmak isteyen bazı dış odaklar. Biz bazı dış odakları da terör baronlarını da biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Çözüm Süreci kapsamında atılan adımlara dair de şunları kaydetti:

"Eğer niyetleri iyiyse yeni bir talep varsa o da göz önüne alınır. Niyetler kötü, bu taleplerin arkasında bu vatanı bölmek, et ile tırnağı ayıracak şekilde Türkiye'de kaos çıkartmak varsa işte buna izin vermeyiz."

'Bunların kulakları da gözü de Avrupa'dadır'

Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu 7 Haziran öncesinde, 'Suriyeli mültecileri geri göndereceğiz' diyordu. Şimdi onu demiyor. Bunların kulakları da gözü de Avrupa'dadır. Avrupalılar şimdi Almanya bile Suriyeli mültecileri kabul etmeye başladığı için Suriyeli mülteciler makbul hale geldi. Kılıçdaroğlu'nun bu zihniyete kendi aklı yok. Kendi yaklaşımları yok. Kendi vicdanları yok. Mayıs ayından bu yana ne değişti de Suriyeli mültecileri göndermekten vazgeçti Kılıçdaroğlu" şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "Ne değişmeli, neyi değiştirelim Suriye politikasında? Suriye rejimini meşru diye tanıyıp oraya elini sıkmaya heyet mi gönderelim? Türkiye'nin Suriye politikası değişsin diyenlerin bunu açıkça söylemesi lazım. Ne istiyorlar?" dedi.

"Doğru belgeler, hafızası kuvvetli devletin arşivindedir"

Davutoğlu, "Başbakan olduğumda ben 'Çözüm Süreci millidir, yerlidir' dedim. Çünkü aktörler burada. Ama orada fark ettik ki bu paralel yapı, dış istihbarat örgütleri Oslo görüşmelerini eski tabirle söylüyorum faş ettiler, ifşa ettiler yani. Bunların hepsi, o belgeler doğru mu? Değil. Nihai olarak doğru belgeler hafızası kuvvetli devletin arşivindedir" dedi.

"Hukuk devletinin dışına çıkılmasına izin vermeyiz"

Türkiye'de hukuk devletinin dışına çıkılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyleyen Davutoğlu,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim devlet dili değil, biz halk dili kullandığımız için şu anda Türkiye'nin her yerindeki halkımızdan oy alabiliyoruz. Peki HDP, PKK'nın dilini terk edebildi mi? Terör dilini terk edebildi mi? Çıkıp da 'Silahları bırakın' diye bir cesurca şey yapılabildi mi, hayır. 'İşte biz PKK ile irtibatlı değiliz, organiğiz de'. Organik-inorganik ilişkiniz konusunda net tutumlar takınmalısınız."

Başbakan Davutoğlu, "Eline o belgeleri verenler geçmişte devletin adına yürütülen müzakereleri faş edip, devlete ihanet eden birtakım çevrelerin verdiği belgeler bunlar. Dolayısıyla biz bunlardan çekinip de devletin ve milletin geleceğini onların takdirlerine bırakacak değiliz. Onlar da açıklasınlar. Kılıçdaroğlu'nu nasıl olsa açıklama merakı sarmış açıklasınlar bakalım görürüz ne olup ne bittiğini" şeklinde konuştu.

"Hükümet kurma yetkisini verin kaçarlar"

"Onlar en büyük sınavı Anayasa hükümetine girmemekle kaybettiler" diyen Davutoğlu, şunları kaydtetti:

"Şunu göstermiş oldular, korkuyorlar, sorumluluk almaktan, sorumluluk paylaşmaktan korkuyorlar. Emin olun herhangi bir şekilde hükümet kurma yetkisini verin kaçarlar."

"Beyannamemiz olağanüstü bir ilgi gördü"

Davutoğlu, "Beyannamemiz olağanüstü bir ilgi gördü. Çünkü doğumdan emekliye kadar her kesime şimdiye kadar yapmayı planladığımız, ilerde de yapmayı planladığımız hususları bir paket halinde daha iyi anlattık. Daha doğru bir takdim oldu. Bu sebeple de daha algılanır oldu. Yoksa herhangi bir başka partiden bu anlamda ödünç alınmış herhangi bir fikir yok. Bizde zaten varolan hususlar" dedi.

Yorumlar

Yorum Gönder